Aşk benim hiç Senim olmamış

Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak, boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim. Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin, haykırabilir miyim şimdi korkaklığını. Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabilir miyim dersin, susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa …?
Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı. Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim. Var olduğum her yer aşk(ın) şehri olmalı artık, yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer, zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için. Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına. Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı, bende yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım. Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim. Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı hatta sana hak verebilmeliyim. Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için. Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış, sanki bizi hiç yaşamamışız, sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gibi. Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti, Yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan,
Sanki benim hiç senim olmamış gibi…
Semih Tanrıver
(16 EKİM 2002

Sensin Canım
SENSIN BENIM DOGAN GUNESIM
BENI SARAN,ISITAN,YAKAN,
ICIME KADAR ISLEYEN
SENSIN BENIM KARANLIK GECEYI AYDINLATAN
AYIM VE YILDIZLARIM
SENSIN GULUM;
BENI DUYGUSALLIGA ITEN,AGLATAN,DUSUNDUREN
BENI DELI YAPAN,ARZULARIMI CILDIRTAN
SENSIN BANA;
YASAMA SEVINCINI VEREN,SEVMESINI OGRETEN
ANIDEN HIC OLMADIK ANDA
GUZEL BIR SARKI SOYLETEN
DALIPTA HAYAL KURDURAN
YUCE ALLAH'A SONSUZ DUALAR ETTIREN
BENI HIRSLI YAPAN SONRADA KORKUTAN
SENSIN,ILK VE SON UMUDUM
OZLEM DUYDUGUM,BAGLANDIGIM
UGRUNA OLDUGUM
SENSIN;
MAVI DENIZDE,UFUKTA GORDUGUM
HAYALLERIM
SENSIN;
CILGINCA ISTEDIGIM,
SEVDIGIM...
Dolunay Yolladı...

BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...
bu şiiri yunus çalik yolladı

Lanet Olsun
DELI KESIK BAKISLARIN
YÜREGIMDE OLDU YANGIN
SENI ANLIMA YAZANIN
KALEMINE LANET OLSUN...
ESTI DELI LODOS YINE
AKDENIZ YINE AZGIN
SENSIZ DUYDUGUM EZANIN
SABAHINA LANET OLSUN...
BENIM YÜREGIMI ACIZ BIRAKAN
ELE GÜNE MUHTAC EDEN
BIZIM ASKIMIZ BITTI DIYEN
YÜREGINE LANET OLSUN...
GECELERI GÖNLÜME HÜZÜN CÖKER
AYRILIGIN KINI NEFRETI SANMAKI BITER
YÜREGIM SANMAKI BASKASINI SEVER
SENI SEVEN YÜREGIME LANET OLSUN...
EVET DEMEDIM HAYIR DEMEDIM
SANA GÖNÜL VERMEDIM
SENI TERK ETTIM DIYEN
DILINE LANET OLSUN....
TUTKU Yolladı...
E-Mail: tutku1@t-online.de

Ağlayacaksın
Bir buruk pişmanlık sarınca seni
Aldanmak ne demek anlayacaksın
Çok arayacaksın bir dost elini
Yalnızlık ne demek anlayacaksın
Yakınca içini aşkın ateşi
Sevmek ne demek anlayacaksın
Yalansız aşkımı ,seven kalbimi
Söylenen yalanlar yıkınca seni
Kırınca ümitlerini
Hatırlayacaksın mazide beni
Yaptıkların için AÃLAYACAKSIN...
MURAT Yolladı...
E-Mail: OLIVE1@e-kolay.net

((.. Aşk Şiirleri..))
Aşk
Ağustos ayıda üşüdüm,
Senin ellerinle gözlerinle
Isındım yar
Yağan ağustos yağmuru
Aldı götürdü,
Sanki ulaşılmazdasın
Titriyor yüreğim,
Üşüyorum
sevginden
Sana kıyamıyorum
Sevgin kor olan kalbimde
Yanardağ misali fıskırıyor
Tutamıyorum
Kendimi ulaşılmazdasın
Fersah fersah
Yıldızlar misali
Kalbimi yakma ne olur
Daha fazla dayanamam
Yokluğun acı verdiği
Duyguların yoğunlaştığı
aşk

Aşık olmuştum sana
mavi giyinmiş gecede
Gözlerin gözlerimdeyken
Kalbin kalbimdeyken
Aşık olmuştum sana
Yıldızların cirit attığı gökyüzünde
Meleksi gülümseyişin yüzümdeyken
Kokun bedenimde gezinirken
Aşık olmuştum sana
Aşkı anlatan o sonbaharda
Saçlarının dokunduğu rüzgar bedenimde gezinirken
Duruşun aklımın büyüleyici mevsimini okşarken
Aşık olmuştum sana
Sevmeyi anlatan mısralarda
Ellerim sadece seni yazarken
Hayallerimde hurileri kıskandıran sevdan olurken
Aşık olmuştum sana

Sen sengibisin
Cama vuran yagmur gibisin
Cok yakin
Ama gecici
Sonbaharda dökülen yaprak gibisin
Ne yayapacagi beli olmayan
Biraz deli ama gercekci
O cok sevdigim hep dinledigim sarki gibisin
Duydugumda mutlu oldugum
Hic unutamadigim
Gül bahcesinde dolasmak gibisin
Umut veren
İcimi isitan
Cikolatali pasta gibisin
Cok tatli
Karsi koyamadigim
Sen sen gibisin
Komik
Hep hayal etiyim

Öp beni
Gel artık geleceksen...
Sev artık seveceksen...
Sımsıkı sar beni kollarına,
Beni asla yalnız bırakma.
Aşkının sonsuzluğunda...
Sevgi ol dudaklarımda.
Her yudum su kanışımda...
Arıt beni dualarınla.
Yıldızlar gibi parlak,
Güneş kadar sıcakkk,
Aşkının ateşinden...
Sevgi umutlarımı yak!
Gözlerime dik gözlerini,
Mutluluk şarkıları söyle...
En gizli bahçelerimde,
Bir papatya seç gönlünce
Her koparışında yapraklarını,
Seni daha çok seviyorum de...
Ve yapraklarını bitirince
Öp beni sadece,
Öp beni sadece,
Öp beni sadece.....

Hüzünlerim
Askılıgıma takıyorum bu gece hüzünlerimi
Yaşlanmış, rüzgara kıvrılmış yasak sevişlerimi
Yaslıyorum ümitlerimi, tozlu raflarına bırakıyorum
Yıllanmış şarapları bir bir açıyorum
Utanır sıkılır benden güneş,y akar perdeleri
Adımlarım kararır,gece elleriyle kapar gözlerimi
Elem sarar bendenimi, yıgılı verir gecenin matemi
Silüetin gökyüzü sanki.aldıgım nefes gibi..
Yakıcı güneş eteklerimi tutuşturuyor?
İstanbul sevdama, senamamı meydan okuyor?
Kafamı buluyor benle hayat?bilmem ne istiyor,
Senimi arıyor ellerim?yüzünü seçemiyor gözlerim...